Boşanma davaları çekişmeli şekilde ilerlediğinde maddi delillere gerek olabilir. Boşanma Davasında Ses Kaydı hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi durumunda maddi delil olarak değerlendirilir. Bunun yanı sıra ses kaydı ya da görüntü kayıtları sistematik olarak kaydedilmişse ve delil elde etmek amacıyla gizli hareket edilmişse kanıt olarak geçerliliği bulunmaz.
Hukuk kurallarına uygun olmadan elde edilen ses ve görüntü kayıtlarının suç teşkil ettiği görülürken bu tür kanıtlar delil olarak da kullanılamamaktadır. Bu tür kayıtların hukuka uygun kabul edilebilmesi bazı koşulları yerine getirmeleri ile mümkün olur.
Boşanma davaları özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında ele alınır. Bu tür uyuşmazlıklar sırasında mahkeme hukuka uygun kabul edilmeyen delilleri dikkate almaz. Boşanma davaları anlaşmalı veya çekişmeli olarak ilerleyebilen dava türleridir. Anlaşmalı davalar sırasında bu işlemlerin hiçbirine gerek kalmazken çekişmeli boşanma davalarında deliller gerekli olur.
Makale İçeriği
Boşanma Davasında Ses Kaydı Yargıtay Kararları
Boşanma davası sırasında çekişme yaşanması mahkeme sürecinin uzaması ile sonuçlanırken mahkemeye sunulacak kanıtlara ihtiyaç duyulur. Bu durumda ise ses ve görüntü kayıtları delil olarak sunulabilir. Boşanma Davasında Ses Kaydı Yargıtay Kararları incelendiğinde hukuka uygun kabul edilebilmesi için ses ve görüntü kayıtları için gerekli koşullar daha iyi anlaşılır.
Bu kayıtlar yapılırken kişinin kendisine ve yakınlarına karşı işlenen bir suçu belgelemesi gerekir. Cinsel taciz, saldırı, hakaret, iftira, şantaj ya da tehdit gibi fiiller bu kayıtlarda yer alabilir. Kaydın haksız bir saldırıyı önleme amacı ile yapılmış olması, onur zedeleyici davranışları belgelemesi, kişinin kendisine ya da aile birliğine yönelik olması gerekir.
Haksız saldırı veya suç olarak kabul edilen fiilin ani gelişmesi gerekir. Tesadüfen ya da aniden gelişmesi gereken bu olayın sistematik olarak yapılmış olan kayıtlardan farklı olduğu kabul edilir.
Suç işlenirken kaydı alan kişinin kolluk güçlerine o an için başvurma imkanı olmamalıdır. Bu sırada kolluk güçlerine haber verme şansı varsa ve kanıt elde edilebilmesi mümkünse buna rağmen kayıt yapılmışsa deliller geçersiz sayılır.
Kayıt alan kişinin bu delilleri üçüncü kişilerle paylaşmamış olması gerekir. Görüntü veya ses kaydı alan kişi bu delilleri kaybolma ihtimaline karşı yetkili makamlara iletmiş olmalıdır. Yetkili makamdan kasıt ise; Jandarma, polis, mahkeme, savcılık, idari devlet birimleri olabilir.
Özel hukuk davalarından biri olan boşanma davalarında kişinin kendisinin iddiasını ispatlamak amacı ile veya bir yakını tarafından öne sürülen iddianın ispatlanması gerektiğinde bir defaya mahsus elde edilen ses ve görüntü kayıtları delil niteliği taşır.
Boşanma Davasında Ses Kaydı alındığında bunun sistematik olarak ve planlı yapılmış olması durumunda hukuken bir geçerliliği olmaz. Yargıtay kararlarında yer alan koşulların gerçekleşmemesi durumunda bu tür kanıtlar mahkemece kullanılamamaktadır.
Boşanma Davasında Ses Kaydı Delil Olur Mu ?
Boşanma davaları çekişmeli seyrederken birçok problemle karşılaşılabilir. Nafaka, velayet ya da tazminat talepleri oluştuğunda mahkemeye çeşitli deliller sunulması icap eder. Taraflar arasındaki anlaşmazlığın çözümlenebilmesi için mahkemenin delilleri inceledikten sonra karara vermesi gerekir. Boşanma Davasında Ses Kaydı Delil Olur Mu ? Merak edilirken bu tür bir kanıt kullanabilmek için hukuka uygunluğa bakılır.
Ses kayıtlarının hukuki açıdan uygunluğu inceleneceği zaman ise Yargıtay kararları esas alınır. Bu noktada ise kaydın yapılış şekli ve ne amaçla yapıldığı önemli hale gelir. Sistematik olarak alınan ses ve görüntü kayıtları gizli olarak yapıldığında suç teşkil edeceğinden hukuki değer taşımaz.
Boşanma Davasında Ses Kaydı delil olarak kullanılacaksa bunun için iki kişi arasında geçen konuşmanın bir kişi tarafından kayda alınmış olması ve üçüncü kişilerle paylaşılmamış olması gerekir. Planlı şekilde ve gizli alınmış ses kaydının hukuki değeri bulunmaz.
