2303.w061.n005.132B.p1.132 scaled

Son zamanların en çok konuşulan konuları arasında Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki uyuşmazlık yer almaktadır.

Bu sebepten dolayı bugün Anayasa Mahkemesinin kararlarının bağlayıcılığı konularını açıklayacağız.

Hukuk Devletinde Anayasa Mahkemesi Kararlarının Bağlayıcılığı

Anayasa’nın 2. maddesinde “ Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” denilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu belirtmiştir.

Hukuk devletinden anlaşılması gereken şey devletin tüm organ, kurum ve görevlilerinin Anayasa’ya bağlı olmasını zorunlu kılındığıdır.

Ayrıca Anayasa’nın 153. maddesinde “Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir.” denilme suretiyle bu kararların yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığı belirtilmiştir.

Bu hüküm Anayasa Mahkemesi kararlarının eleştirilemeyeceği veya sorgulanamayacağı anlamını taşımamakta olup sadece kararların bağlayıcılığının öngörüldüğü bir hükümdür. Bunun aksini iddia etmek Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğünü kabul etmemek anlamına gelmektedir. Çünkü Anayasa madde 11/1’e göre Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

Yine Anayasa’nın 6/3 maddesine göre “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz” denilmiş olup hukuk sistemimizde hiçbir kurum veya kişiye AYM kararlarına karşı direnme yetkisi verilmemiştir. Bundan dolayı hiçbir kurumun AYM kararlarına direnme yetkisi yoktur.

Ayrıca bu tür bir yetkinin var olduğu kabul edildiğinde devletin herhangi bir kurumu AYM kararları ile bağlı olmadığını iddia edecektir. Bu durum da hukuk düzeni, kuvvetler ayrılığı ve kanun yollarının sorgulanmasına sebep olacaktır.

Göz önüne alınması gereken diğer bir konu ise mahkemeler arasında hiyerarşinin olmamasıdır. AYM kararlarının kesin ve bağlayıcı olduğunu belirtirken AYM ile diğer mahkemeler arasında hiyerarşik bir ilişki olduğundan söz edilmez.

AYM kararlarının kesin ve bağlayıcı olmasının sebebi Anayasa’nın normlar hiyerarşisinin en üst seviyede yer almasından dolayı gelmektedir.

AYM, bireysel başvuru kararlarında Anayasa’nın 13. maddesi uyarınca kendisine verilen yetkiye dayanarak temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalenin kanunlara uygun olup olmadığını incelemektedir.

AYM’nin yasal düzenlemeyi iptal etmeye veya kesinleşmiş bir kararı ortadan kaldırmaya yetkisi yoktur. AYM hak ihlali tespit ettiğinde sadece yeniden yargılama yapılmasını, yargılamada durma kararı verilmesini veya özgürlüğü kısıtlanmış kişinin tahliye edilmesini karar verebilir.

Tüm bunların ışığında AYM, Anayasa’dan aldığı yetki ile kesin ve bağlayıcı kararlar vermektedir. Bu kararlara direnilmesi ve kararların yerine getirilmemesi yeni hak ihlallerinin ortaya çıkmasına sebebiyet verecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Privacy Settings
We use cookies to enhance your experience while using our website. If you are using our Services via a browser you can restrict, block or remove cookies through your web browser settings. We also use content and scripts from third parties that may use tracking technologies. You can selectively provide your consent below to allow such third party embeds. For complete information about the cookies we use, data we collect and how we process them, please check our Privacy Policy
Youtube
Consent to display content from - Youtube
Vimeo
Consent to display content from - Vimeo
Google Maps
Consent to display content from - Google
Spotify
Consent to display content from - Spotify
Sound Cloud
Consent to display content from - Sound
Bizi ArayınWhatsapp
Ortadogulular İngilizcekursu Tuncsuditol Palmahukuk Ceyhunguvel Naciözkan Hakanmert Mervekolman Prodor MustafaKök Kayakocvib